Şehir İçi Elektrikli Araç Kullanmanın Avantajları Nelerdir?

Elektrikli araç ​​(Electric Vehicle: EV) kavramı, uzun yıllardır tartışılan konuların başında geliyor. İklim krizinin derinleştiği son yıllarda EV’lere duyulan ilgi de sürekli olarak artıyor. Bu araçlar, içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla çok daha çevre dostu bir ulaşım seçeneği sunuyor.

Dünya üzerinde karbon salınımı yapan milyonlarca araç olduğunu göz önünde bulundurursak, küresel ısınmaya karşı atacağımız en etkili adımlardan birinin EV kullanımına geçmek olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik şehir içi elektrikli araç kullanımının birçok avantajı da bulunuyor. Peki, enerji kaynaklarının korunumu bakımından daha sürdürülebilir ve daha huzurlu bir şehir hayatı için siz de elektrikli araçlara geçiş yapmaya ne dersiniz? Öyleyse gelin, şehir içi elektrikli araç kullanmanın avantajlarını incelemeye hemen başlayalım!

1. Minimum Düzeyde Gürültü Kirliliği

Elektrikli araçlar yalnızca elektrik motoru sayesinde çalıştığı için geleneksel araçlara kıyasla minimum düzeyde gürültüye neden oluyor. Şehir içinde özellikle yol kenarındaki konutlarda yaşayan bireylerin problemi de yaygınlaşmaya başlayan elektrikli araç pazarı ile birlikte çözülüyor. Gürültü kirliliğinin azalması yalnızca konaklayan insanların değil, trafiğe çıkan insanların da yorgunluğunu ve stresini bir nebze azaltabiliyor.

2. Çevre Kirliliği ile Etkili Mücadele

Benzinli ve dizel yakıtlı araçlar ile EV’ler arasındaki en büyük fark, elektrikli araçlarda debriyaj, egzoz borusu ve şanzıman bulunmaması. Bu sayede bu araçlarda egzoz gazı salınımı gerçekleşmiyor. Kısacası elektrikli araçların çevreye etkileri sayesinde hem bugünün toplumu hem de gelecek nesiller için daha temiz bir çevre yaratmak mümkün oluyor.

3. Gider Kalemlerinde Düşük Maliyet

Benzin ve mazot ile çalışan geleneksel araçlarda maliyet gün geçtikçe yükseliyor. Hem dünyanın hem de ülkelerin yaşadığı ekonomik dalgalanmalar bu yakıtların fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Ancak elektrikli araçlar söz konusu olduğunda, yakıta harcanan parada önemli oranda tasarruf edilebiliyor. Özellikle de pek çok kişinin şehir hayatında tek yaşaması, bu noktada tek kişilik elektrikli araçları da fazlasıyla avantajlı kılıyor.

Elektrikli araçlar da esasında geleneksel araçlar gibi yüksek maliyete sahip olabiliyor. Ancak satın alım sonrası günlük hayattaki araç giderleri, geleneksel araçlara göre çok daha düşük bir seviyede kalıyor. Elektrikli bir araç 100 kilometrelik sürüş yolunda ortalama olarak 18 kWh elektrik harcıyor. Bu araçların elektrik harcama tutarı, geleneksel otomobillerin kullandığı yakıttan çok daha düşük bir tüketime denk geliyor.

3.1. Düşük Bakım Masrafı da Bonusu!

Geleneksel araçlar, elektrikli araçlara kıyasla daha fazla bakıma ihtiyaç duyuyor. Bu da ciddi miktarda bakım maliyetine neden olabiliyor. Elektrikli araçlarda ise yağ, hava ve yakıt filtresi değişimi veya egzoz sistemi kontrolü gibi bakım kalemleri bulunmuyor. Dolayısıyla elektrikli araçların bakım masrafları da geleneksel otomobillere kıyasla daha düşük oluyor.

4. Kolay Şarj Etme İmkanı

Elektrikli araç şarj istasyonu, benzin istasyonlarında ve alışveriş merkezlerinin büyük kısmında yer alıyor. Özellikle büyük şehirlerde araçları alışveriş merkezlerinde şarj edebilmek, günlük yaşam için de kolaylık sağlıyor. AVM'den çıktıktan sonra benzin istasyonu aramak yerine alışveriş sırasında araçlar şarj edilebiliyor. Böylece yolda kalma riski de en aza indirgenebiliyor.

EV'lerin tam şarj ile gidebildikleri menzil -markaya ve modele göre değişiklik gösterse de- yaklaşık olarak 150 km ila 600 km arasında oluyor. Böylece kolay şarj etme imkanları sayesinde bu süreyi uzatmak da mümkün oluyor. Üstelik, elektrikli araçları şarj etmek için hızlı şarj istasyonları da bulunuyor. Türkiye’deki 81 ilde yer alan hızlı şarj istasyonu seçenekleri ile EV’leri çok daha hızlı şarj edebilmek ise ayrı bir avantaj oluyor.

Hedef Filo, elektrikli araç kiralama seçenekleriyle işletmelere şehir hayatını kolaylaştıracak çözümler sunuyor! Yoksa siz teklif formunuzu hala doldurmadınız mı?