Elektrikli Ticari Araçlar Trendi ve Fırsatları

Elektrikli binek araçların küresel araç piyasasında gitgide daha fazla öne çıktığını siz de fark etmiş olmalısınız. Peki, sizce elektrikli ticari araçlar için durum nasıl?

Elektrikli Ticari Araçlar Trendi ve Fırsatları

Küresel iklim değişikliği, tüm ülkelerin önemli gündem başlıkları arasında yer alıyor. Bu doğrultuda pek çok ülke ekolojiyi daha iyi bir hale getirebilmek adına çeşitli uygulamalarda bulunuyor. Bunların en başında, iklim değişikliğinin başlıca sebebi olan karbon salınımını sıfırlama hedefleri geliyor. Bunun için birçok konuda bireysel teşvikler yapılıyor ve ülkesel çapta çeşitli kararlar alınıyor.
Neredeyse her ülkenin değişim sözü verdiği başlıklardan biri, ulaşım ve taşımacılık faaliyetleri için geleneksel araçlardan elektrikli araçlara (Electric Vehicle: EV) geçmek oluyor. Çünkü tipik bir binek araç yılda yaklaşık 4,6 ton karbondioksit (CO2) yayıyor. Tek bir araç için hiç de az sayılmaz, değil mi? Peki, sizce bu konuda ticari araçlar nasıl bir etkiye sahip?

1. Akaryakıtlı Ticari Araçlar ve Karbon Salınımı

Tıpkı içten yanmalı motora sahip binek araçlar gibi içten yanmalı ticari araçlar da çevreye yüksek oranda karbondioksit salıyor. Öyle ki ticari araçların trafikte üretilen tüm CO2 oranının yüzde 25’inden sorumlu olduğu biliniyor. Toplam sera gazı emisyonlarının ise yaklaşık yüzde 5’i ticari araçlardan kaynaklanıyor. Bu sebeple ulaşım, taşımacılık, inşaat, tarım vb. sektörlerde kullanılan ticari araçların da “sıfır karbon” hedefine uygun olarak elektrikli versiyonlarıyla değiştirilmesi gündeme geliyor.
Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9,8 milyara ulaşılacağı da göz önünde bulundurulursa, ekolojik şehirlerin inşasında elektrikli ticari araçlar büyük rol oynayacak. Peki, yakında adını daha sık duymaya başlayacağınız elektrikli ticari araçlar hakkında bilginizi artırmaya var mısınız? Cevabınız “evet” ise okumaya devam edebilirsiniz!

2. Elektrikli Ticari Araçlar Nelerdir?

Ticari araçlar, yük ve yolcu taşımacılığı yapmak için kullanılan araç türlerini ifade ediyor. Ticari araçlar kendi içinde “hafif ticari araçlar” ve “ağır ticari araçlar” olmak üzere iki gruba ayrılıyor. İçten yanmalı motor yerine elektrik motoruyla üretilen ve güç ikmalini şarj sistemi ile sağlayan ticari araçlara elektrikli ticari araçlar adı veriliyor.
Elektrikli hafif ticari araçlar, ağırlığı 3,5 tonun altında olan elektrikli ticari araç türlerini ifade ediyor. Bu araç sınıfına elektrikli minivan, minibüs, panelvan ve kamyonet gibi araçlar giriyor. Elektrikli ağır ticari araç kavramı ise ağırlığı 3,5 tonun üstünde olan araçlar için kullanılıyor. Elektrikli ağır ticari grubunu tır, kamyon ve otobüs gibi araç türleri oluşturuyor.

2.1. Elektrikli Ticari Araçlar Gelecek için Neden Önemli?

İçten yanmalı motora sahip geleneksel ticari araçlardan farklı olarak, elektrikli ticari araçlar yük ve yolcu taşımacılığını doğal kaynakları koruyarak gerçekleştirmeye imkan veriyor. Çünkü elektrikli ticari araçlar, geleneksel ticari araçların yaydığı karbondioksit oranına karşın çalışma esnasında herhangi bir şekilde karbondioksit salınımı yapmıyor.
Ayrıca elektrikli ticari araçlarda, elektrik motorunun sağladığı teknolojik getiriler sayesinde çok daha az mekanik parça yer alıyor. Bu da özellikle ticari araçlar için önemli olan iç hacim konusunda avantaj yaratıyor. Daha az parça sayısı, elektrikli araçlarda muayene ve bakım masraflarını da düşürüyor ve haliyle arıza riskini azaltıyor. Elektrikli ticari araçlar, tüm bu artılarından dolayı küresel araç piyasasında gittikçe daha büyük bir önem kazanıyor.

3. Elektrikli Ticari Araçların Avantajları Nelerdir?

Elektrikli ticari araçların neden önemli olduğu sorusunun cevabı, elektrikli araçların avantajlarının bir kısmını açıklamak için de yeterli oluyor. Ancak daha fazlası var! Elektrikli ticari araçlar, içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla daha az ses çıkarıyor. EV’lerin çalışma prensibi ve modern mekanizması sayesinde bu durum, elektrikli araçların en yaygın tercih sebepleri arasında bulunuyor. Böylece sürücüler için daha konforlu ve daha rahat bir ulaşım deneyimi mümkün hale geliyor.
Elektrikli ticari araçlar, geleneksel ticari araçlara göre daha verimli bir seçim oluyor. Çünkü bu araçlar daha seri şekilde hızlanabiliyor ve harcadıkları enerjinin büyük bir kısmını frenleme ile geri kazanabiliyor. Peki, elektrikli ticari araçların en büyük avantajı ne olabilir dersiniz? Elbette düşük yakıt maliyeti! Elektrikli araçların yakıt tüketimi, geleneksel araçlara kıyasla yaklaşık olarak yüzde 80 daha az maliyete sahip oluyor. Elektrik enerjisini depolayarak çalışan elektrikli ticari araçlar, geleneksel araçlara kıyasla bireysel ve kurumsal tüm satın alımlarda veya kiralamalarda da büyük avantaj taşıyor.

4. Elektrikli Ticari Araçların Tarihsel Gelişimi

Elektrikli araç teknolojisinin (elektromobilite) tarihsel gelişimine bakıldığında öncü ismin Alman mucit Werner von Siemens olduğu görülüyor. “Elektriksel iletkenlik birimi”nin de isim babası olan Werner von Siemens, 1867 yılında elektrik jeneratörünü buldu. 1882 yılında ise dünyanın ilk ticari aracı ve troleybüsün öncüsü Electromote’u icat etti.
Electromote, Berlin’in bir banliyösünde 540 metrelik bir deneme parkurunda şehirdeki havai hattan alınan elektrikle çalıştırıldı. Toplu taşıma hizmetinde kullanılan dünyanın ilk ticari aracı Electromote, Berlin ve Viyana gibi şehirlere de ilham oldu. Bu şehirlerde de pille çalışan elektrikli otobüs modelleri kullanıma geçti. Fakat teknik koşulların elvermemesi nedeniyle araçların kullanımı kısa süre içinde durdu.

Özellikle Almanya’da, itfaiye araçları ve çöp kamyonları 1920’lere kadar bir süre elektrikle çalıştırıldı. Bu dönemde hibrit modeller de ortaya çıkmaya başladı.

Elektrikli ticari araçların gelişimi, fosil yakıtların elektrikten daha ucuz olması ve geleneksel ticari araçların EV’lere kıyasla daha güçlü performansa sahip olduğunun düşünülmesi ile sekteye uğradı. Ancak günümüzde durum tam tersi! Elektrikli araç pazarı, her geçen yıl daha çok büyüyor.

5. Elektrikli Ticari Araçlar Yollara Çıkmaya Başladı

Elektrikli ticari araçlar sahip oldukları birçok avantaj sayesinde kullanım oranını artırıyor. Günümüzde elektrikli otobüsler, dünya ülkelerinde en çok kullanılan elektrikli ticari araç modelini oluşturuyor. Günümüzde Çin, elektrikli otobüs kullanımında ilk sırada geliyor. Öyle ki Bloomberg New Energy Finance (Bloomberg Yeni Enerji Finansmanı)’e göre dünya çapındaki yaklaşık 385 bin elektrikli otobüsün yüzde 99’u Çin’de bulunuyor!
Avrupa da bu yeniliğe uyum sağlayanlar arasında. Hollanda’daki Schiphol Havalimanı, 258 adet elektrikli otobüsüyle Avrupa'nın en büyük elektrikli otobüs filosuna sahip! Toplamda binden fazla elektrikli otobüse sahip olan Hollanda’yı, elektrikli otobüslerin yaygın kullanıldığı Cenova ve Torino şehirleriyle İsviçre takip ediyor. Londra ise 2037’ye kadar tüm otobüs filosunu elektrikli araçlardan oluşturacak. Bunun yanı sıra elektrikli kamyonlar, sıklıkla şehir merkezlerine ürün dağıtımı yapmak vb. amaçlarla kullanılıyor. Ancak elektrikli kamyonlar genellikle kısa mesafelerde tercih ediliyor.

5.1. Elektrikli Ticari Araçlarda Menzil

Elektrikli araçların menzili marka ve modele göre 150 ila 600 kilometre arasında değişiyor. Otobüs ve kamyon gibi elektrikli ticari araçlar ise tek bir şarjla 200 ila 300 kilometre arasında mesafe kat edebiliyor. Hız, ısıtma, klima kullanımı vb. faktörler ticari EV’lerin gidebileceği mesafeyi doğal olarak etkiliyor.
Elektrikli araçlarda şarj teknolojilerinin gelişmesi ve pil kapasitelerinin artması ile elektrikli ticari araçların menzilinin de artacağı tahmin ediliyor. Hatta daha şimdiden Amerikalı elektrikli araç teknolojileri üreticisi Proterra, Catalyst E2 Max isimli elektrikli otobüsü ile tek şarjla bin 772 kilometrelik bir mesafe kat etmeyi başardı! Gelecekte çok daha fazlası mümkün hale gelecek.

5.1.1. Uzun Yol Tırları için Menzil Sorunu Devam Ediyor

Uzun yol tırları büyük mesafeler kat edebilmek için çok büyük ve çok ağır pillere ihtiyaç duyuyor. Bu da uzun yol taşımacılığında büyük bir sorun haline geliyor. Bunu çözmek için elektrikli kamyonların havai hatlardan aldıkları elektrikle çalışması öneriliyor. Bu öneri Almanya’da, Frankfurt ve Darmstadt arasındaki otoyol da dahil olmak üzere birkaç şehirde test edilecek.
Bir diğer gündeme gelen çözüm fikri ise uzun yollardaki şarj istasyonlarına odaklanıyor. Bu öneride –tırlardaki pilin boyutundan ya da farklı bir çalışma prensibinden ziyade– şarj aletlerinin yeterince hızlı olmasının menzil sorununu ortadan kaldıracağı ortaya atılıyor. Buna göre 4,5 saat yol giden bir tırın 40 dakikada şarjını doldurabileceği öngörülüyor. Elektrikli şarj istasyonlarının, daha doğrusu hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması ile tırlardaki menzil sorununun ortadan kalkacağı düşünülüyor.

6. Elektrikli Ticari Araçların Karşılaştığı Sorunlar Nelerdir?

Elektrikli araçların çevreye etkileri, yakıt maliyeti ve sürüş deneyimi gibi birçok bakımdan pek çok avantaja sahip olduğunu biliyoruz. Fakat EV’lerin bazı dezavantajları da bulunuyor. Örneğin; elektrikli ticari araç satın almak geleneksel ticari araç satın almaya kıyasla daha çok maliyetli oluyor. Bunun yanı sıra ticari EV’lerin güç ikmalini daha kolay bir şekilde yapabilmek henüz tam olarak mümkün değil. Bu sebeple öncelikli olarak uygun şarj altyapılarının oluşturulması gerekiyor.
Bununla beraber dünya çapında şarj istasyonlarının sayısını da artırmak gerekiyor. Özellikle inşaat ve tarımda kullanılan ticari araçlar güçlü sarsılmalara maruz kalabiliyor. Bu sebeple büyük piller taşıyan ticari elektrikli araçların daha dayanıklı olması şart oluyor. Bunu sağlayabilmek geleneksel ticari araçlara kıyasla daha ağır olan ticari EV’ler için kimi zaman daha zor olabiliyor.

6.1. Sistemden Kaynaklı Oluşabilecek Sorunlar

Elektrikli araçların sahip olduğu sistem EV kullanımını kimi zaman zorlu bir hale getirebiliyor. Örneğin; ısıtma teknolojileri için aküden güç kullanılması durumunda elektrikli ticari araçların menzili azalabiliyor. Bu da ticari EV’lerin şarj sıkıntısı yaşamasına neden olabiliyor. Bu durumun önüne geçmek için daha büyük ve daha güçlü pillerin kullanılması gerekiyor. Bu da araçların ağırlaşmasına neden olabiliyor.

6.2. Şarj ve Batarya Teknolojilerinde Karşılaşılan Sorunlar Nelerdir?

Yük ve yolcu taşımacılığı için saatler büyük öneme sahip oluyor. Ticari EV’ler, yakıt ikmali yaparken bir süreliğine hizmet dışı kalıyor. Bu da iş süreçleri için olumsuz bir durum olarak görülebiliyor. Araçların güç kapasitesini artırmak için daha büyük piller kullanıldığında, bu sefer de ticari araçların iç hacimleri azalıyor ve ağırlıkları artıyor. Ağırlık arttığında ise araçlar daha fazla enerji harcıyor. Tüm bunlar nedeniyle elektrikli araçların şarj ve batarya teknolojilerini iyileştirmenin en büyük önceliklerden biri olarak görülmesi gerekiyor.

Elektrikli araçlar hakkında daha çok bilgi sahibi olmak için Hedef Filo’yu takipte kalın!