Elektrikli araçlar, çalışma mekanizmaları ve şarj yöntemleri bakımından kendi içerisinde farklı türlere ayrılıyor. Peki, elektrikli araç teknolojisini daha iyi kavramak adına bu araç türlerini ve öne çıkan özelliklerini yakından incelemeye ne dersiniz?
Fosil yakıtlı otomobillere çok daha doğa dostu alternatifler sunan elektrikli araçlar, yapılan yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları doğrultusunda yıldan yıla daha da çeşitlilik kazandı. Şimdi ise elektrikli araç teknolojisi, pek çok kişinin hala aşina olmadığı bir alan olmakla birlikte, derinlere inildikçe akıllarda daha da büyük soru işaretleri yaratabiliyor. Bu konuda en çok merak edilen konulardan biri de elektrikli araç çeşitleri… O halde artık, elektrikli araç modellerinde sıkça gördüğünüz HEV, MHEV, PHEV ve BEV gibi kavramların anlamlarını öğrenme zamanı!
Elektrikli araç teknolojisi, güç kaynağı olarak elektrik enerjisinin kullanıldığı ulaşım araçlarını kapsıyor. Dolayısıyla bu tanım, söz konusu araçların mekanik ve elektronik özelliklerinin bütününü ifade ediyor. Elektromobilite (e-mobility) olarak da bilinen elektrikli araç teknolojisi; şarjla çalışan scooter, bisiklet vb. küçük ve hafif araçları da içerisine alıyor.
Otomobil özelinde ise elektrikli araçlar; “yüzde 100 elektrikli”, “hibrit” ve “yakıt hücreli” olmak üzere üç temel kategoriye ayrılıyor. Bunlar arasında yer alan hibrit araçlar, çalışma ve güç aktarım şekillerine göre kendi içerisinde de beş farklı alt çeşit barındırıyor.
Elektrikli otomobiller (Electric Vehicles: EV), günümüzde;
O halde gelin, şimdi de bunların birbirinden ne gibi farklarla ayrıldıklarına kısaca göz atalım:
HEV (hibrit elektrikli araçlar), fosil yakıtlı (konvansiyonel) ve elektrikli motorun bir arada çalıştığı elektrikli araçlardır.
MHEV (hafif hibrit elektrikli araçlar), içten yanmalı motoru çalıştırmak ve aracın hız kazanmasına yardımcı olmak için düşük akım üreten elektrikli motoruna sahip hibrit araçlardır. Bu araçlarda elektrik motoruna güç aktarımı sağlayan batarya, yalnızca 48 Volt değerine sahiptir ve hareket esnasında içten yanmalı motor aracılığıyla doldurulur.
PHEV (plug-in hibrit elektrikli araçlar), kablolu hibrit araç olarak da bilinir. Bu araçlarda batarya, oldukça yüksek kapasitelidir ve akaryakıt motorunun yanı sıra bağımsız olarak kablo bağlantısıyla da doldurulabilmektedir.
Paralel hibrit araçlar, konvansiyonel ve elektrikli motorun birlikte çalıştığı hibrit otomobillerdir. Bu araçlarda asıl güç kaynağı akaryakıt motorudur. Ancak iki motorun gücü, tork dönüştürücülerle birbirine bağlıdır. Bu sayede marşa basıldığında elektrik motoru, akaryakıtlı motora eş zamanlı olarak güç sağlar.
Seri hibrit araçlar, tekerleklerdeki hareketin doğrudan elektrik motorundan sağlandığı hibrit otomobillerdir. Seri hibrit araçlarda iki motoru fiziksel olarak birbirine bağlayan tork dönüştürücü vb. bileşenler yoktur. Bu araçlarda tahrik için asıl güç kaynağı elektrik motorudur ve konvansiyonel motor ona güç sağlama görevini üstlenir.
Seri - paralel hibrit araçlar, her iki hibrit araç özelliğinin kombinasyonundan oluşur. Bu araçlarda elektrik motoru, ihtiyaca göre motor veya jeneratör olarak çalışır. Dolayısıyla seri - paralel hibrit araçlar hem yakıtla hem elektrikle hem de ikisini bir arada kullanarak çalışabilir. Ancak normal sürüş esnasında birincil güç kaynağı yine konvansiyonel motordur.
BEV (bataryalı elektrikli araçlar), tüm tahrik gücünü elektrik motorundan alan “tam elektrikli araçlardır.” Bu araçlarda, hibrit modellerde olduğu gibi fosil yakıtlı motor bulunmamaktadır. Bu sayede karbon salınımı yapmayan BEV’ler, şarj dolum işlemleri de yenilenebilir kaynaklar aracılığıyla yapıldığı takdirde yüzde 100 doğa dostudur.
Elektrikli araçların avantajları hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın!
FCEV (yakıt hücreli araçlar), elektrik motoruyla çalıştığı için EV sınıfında yer almaktadır. Bu araçlarda bulunan yakıt hücresi motoru, içerisindeki sıkıştırılmış hidrojenin oksijenle teması sonucunda ürettiği elektriği bataryaya iletir. Bundan dolayı FCEV’ler, kendi elektriğini hidrojen motoru yoluyla kendi kendisine üreterek çalışır.
Elektrikli araçlardaki çalışma prensiplerinden dolayı, mekanik ve elektronik aksamların yerleşimi de akaryakıtlı araçlara kıyasla daha farklı oluyor. Akaryakıtlı araçlarda motor ön kaputun altında bulunurken; EV’lerdeki elektrik motoru, aracın daha alt kısmında, tekerlek aksına yakın bir konumda yer alıyor. Bunun yerine EV’lerin kaputunda sadece direksiyon ve fren için hidrolik sıvıları, cam suyu haznesi, sigorta kutusu gibi daha basit bileşenler bulunuyor.
EV teknolojileri alanında sık karşılaştığınız diğer kavramlara da göz atmaya ne dersiniz? Bunun için size özel hazırladığımız elektrikli araç sözlüğünü inceleyebilirsiniz!