Elektrikli araçların çalışma prensipleri, tahmin edebileceğiniz üzere fosil yakıtla çalışan otomobillere göre bir hayli farklı. Peki, otomobillerin temel bileşenlerinden olan vites ve şanzıman sistemlerinin, sizce elektrikli araçlarda da yeri var mı?
Elektrikli araçlar (Electric Vehicles: EV), fosil yakıt kullanmadıkları için geleneksel otomobillere kıyasla yüzde 100’e kadar daha çevreci bir kullanım sunuyor. Ancak bu, elektrikli araçların avantajlarından sadece biri. Tabii elektrikli araçlar hakkında elbette bundan çok daha fazlasını merak ediyor olmalısınız. Mesela, elektrikli araçların çalışma prensibi ve özellikle de hangi sürüş sistemlerine sahip olup olmadıkları…
Akaryakıt motoru yerine elektrik motorundan güç alan EV’ler, kaportalarının altında haliyle sürücülerin alışık olduğundan çok daha farklı bileşenler barındırıyor. Peki, acaba vites ve şanzıman bu araçlarda da bulunuyor mu? Bu soruyu yanıtlamadan önce, vites ve şanzıman sistemlerinin ne olduğuna ve ne işe yaradığına kısaca göz atmakta fayda var. Öyleyse, hadi başlayalım!
Geleneksel otomobillerde bulunan içten yanmalı motor, gaz pedalına basıldığında valfin açılmasıyla püskürtülen yakıtı ateşliyor. Böylece motordaki silindirler ve piston çalışmaya başlıyor. Krank mili ise bu parçaların oluşturduğu doğrusal hareketi, dişliler yoluyla dönme enerjisine çevirerek tekerleklere iletiyor. Ancak aracın hareket edebilmesi için krank milinin belli bir dönme hızına (dakikada 800-850 devir) ulaşması gerekiyor.
İçten yanmalı motorda, torku (dönme momenti) maksimum seviyeye çıkarmak için yüksek devirlere ulaşmak gerekiyor. Fakat tork maksimum seviyeye ulaştığında, bu sefer de dönme hareketini sağlayan dişliler yetersiz kaldığı için hız düşmeye başlıyor. Bunun için de içten yanmalı araçlarda vites adı verilen farklı dişli düzenekleri kullanılıyor. Bu dişli düzeneklerinin bulunduğu parçaya “vites kutusu”, bir diğer adıyla da “şanzıman” deniliyor. Motorun tahrik gücünü farklı hız seviyelerinde korumak da şanzıman sayesinde mümkün oluyor.
İçten yanmalı otomobillerde bulunan yakıt deposu ve konvansiyonel motorun yerini, EV’lerde batarya ve indüksiyon motoru alıyor. Bataryada yüklü olan elektrik enerjisi, pedala basıldığında önce motorun stator adlı sabit parçasına ve stator sargılarına ulaşıyor. Böylece motordaki rotor adlı hareketli parça, oluşan manyetizmanın etkisiyle dönmeye başlıyor. Bu da elektriğin iletim hızı sayesinde, saniye bile geçmeden, pedala basıldığı anda gerçekleşiyor.
Konvansiyonel motorun aksine indüksiyon motoru, elektrik enerjisi üretebilmek için önce ısı enerjisine gerek duymuyor. Bunun yerine doğrudan bataryada bulunan elektrik enerjisini kullanıyor. Üstelik elektrik enerjisini sırasıyla doğrusal ve döngüsel mekanik enerjiye çevirmek yerine, doğrudan dönme hareketine çevirebiliyor. Bu sayede elektrik motoru, gaz pedalına ister yavaşça isterse de sert ve ani bir şekilde dokunulsun, her koşulda anlık tork üretebiliyor.
Vites, içten yanmalı araçlarda farklı hız seviyelerine geçerken tork kaybını önlemek için kullanılıyor. Ancak EV’lerde böyle bir durum olmadığı için vites adı verilen dişli sistemlerine de gerek duyulmuyor.
Şanzıman, vites dişlilerinin bulunduğu düzeneği ifade etmekte olup “vites kutusu” adıyla da biliniyor. Elektrikli araçlarda vitese ihtiyaç olmadığı için dolaylı olarak şanzıman da bulunmuyor.
Daha fazlası için Elektrikli Araçlar Hakkında Merak Edilenler sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Hedef Filo EV, ulaşımın geleceği olan elektrikli araçlara dair tüm sorularınızı yanıtlamaya hazır… Bizi takipte kalın!