2024 Yılı Elektrikli Araç Kullanmak için Hala Erken mi?

Elektrikli araçlar, çalışma prensiplerine henüz aşina olunmaması bir yana, şarj dolum süreleri ve yerel istasyon sayısı itibarıyla da pek çok alıcı adayının aklında soru işareti yaratıyor. Peki, acaba düşünüldüğü gibi gerçekten de elektrikli araba için erken mi? Yoksa tüm dünyanın bu yeni nesil araçlara geçiş yapma zamanı çoktan geldi de geçiyor mu?

 2024 Yılı Elektrikli Araç Kullanmak için Hala Erken mi?

Piyasa koşulları malum. Özellikle pandemi sonrası süreçte ekonomik dengeler değiştiği için pek çok ürün ve hizmet gibi akaryakıt ve otomobil fiyatları da aldı başını gitti. Bu nedenle yeni bir araç satın almak için araştırma yapan alıcı adaylarının hemen hepsi -satın alım sonrası giderlerini de düşününce- bir noktadan sonra kendisini şu soruyla baş başa buluyor: “Bugünün koşullarında elektrikli araç alınır mı? Yoksa hala erken mi?”

Elektrikli araçlar (Electric Vehicles: EV’s) piyasaya çıktıkları ilk günden bu yana yüksek fiyatlarda satışa sunulmakla birlikte, günümüzde benzinli ve dizel araçların fiyatları da bundan pek aşağı kalmıyor. Üstüne üstlük akaryakıt ücretleri de bütçeleri fazlasıyla zorluyor. Bu da haliyle elektrikli araçları artık daha fazla sürücü için doğru bir tercih haline getiriyor. Peki, bugün otoyollarda gördüğümüz 33 binden fazla elektrikli araç kullanıcısı biraz erken mi davrandı? Yoksa siz mi geç kalıyorsunuz? Şimdi öğrenme zamanı!

1. Elektrikli Araç Teknolojilerinde Son Gelişmeler

Elektrikli araba için erken mi sorusuna karşılık EV teknolojilerindeki son gelişmeleri ele alırken elbette tek bir nokta üzerinden ilerlemek yeterli olmayacak. Bu nedenle konuyu aşağıdaki gibi farklı başlıklar altında inceledik.

Hız ve performans:

Elektrikli araç kullanımı, daha ilk çıkan modellerden beri deneyen herkes için eşsiz bir performansla tanımlanıyor. Bunun en önemli nedenleri ise bu yeni nesil araçlarda şanzıman mekanizmasının olmaması ve torkun 1 salisede bile rahatlıkla artabilmesi. Yani elektrikli araçlarda vites geçişi için motorun ateşleme yapıp ekstra güç sarfetmesine gerek kalmıyor. Bu da daha seri hızlanma ve sessiz bir sürüş anlamına geliyor. Nitekim EV’lerle sadece 1 saniyede 0’dan 100 kilometre hıza ulaşılabiliyor.

Hazır torktan bahsetmişken elbette şunu da sormak gerekir: Peki, bir elektrikli arabanın ulaşabileceği en yüksek hız kaç? Bu sorunun cevabı daha birkaç yıl önce 150-200 kilometre aralığındaydı ancak son model elektrikli araçlar artık 300-400 kilometrelere kadar ulaşabiliyor. Yani bu araç modelleri hızla gelişerek ve daha da hızlanarak sürat tutkunlarını da memnun ediyor.

Şarj süresi ve menzil:

EV’lerde kullanılan teknolojilerden söz açıldığında en çok merak edilen bir diğer konu da elektrikli araçlarda şarj meselesi oluyor. Yıllar önce kulağınıza çalınan “Elektrikli araçlar tek şarjla en fazla 150-200 kilometre gidiyormuş.” söylemlerini artık unutabilirsiniz. Çünkü son 4-5 yılda piyasaya sürülen yeni elektrikli araç modellerinde menzil 400 ila 800 kilometre arasında seyrediyor. Bu da sürücülerin uzun yolda tek bir şarj dolumuyla rahatlıkla 4-5 şehir katedebilmesi anlamına geliyor. Sizce az mı?

Batarya Dolum Süresi:

Elektrikli araçların avantaj ve dezavantajları ele alındığında öne sürülen ilk eksi genellikle bataryanın dolum süresi oluyor. Tabii bizden önce EV yanlıları buna karşılık vermekte gecikmiyor. Çünkü DC şarj istasyonları, elektrikli araçların batarya dolum sürelerini bir hayli azaltıyor.

DC uyumlu bir elektrikli araç bataryası -ki son modellerin hepsi bu şekilde üretiliyor- sadece 30-40 dakika içerisinde yüzde 80 oranında şarj olabiliyor. Yani aracınız istasyondayken sadece tuvalet ihtiyacınızı giderip bir kahve aldığınızda ortalama 250-300 kilometrelik bir menzil kazanabilirsiniz. Dolum süresi sizce hala fazla mı? O halde akaryakıt fiyatları üzerine tekrar düşünebilirsiniz.

Şarj İstasyonu Altyapısı ve Erişim İmkanları:

Elektrikli araçların temel sorunları olarak görülen tüm konularda endişeleri gidersek bile, önümüze son olarak her defasında “Yeterli şarj istasyonu yok.” argümanı geliyor. Peki, bunu diyenler acaba henüz elektrikli araçlarla ilgilenmediği için algıda seçicilik kazanmamış olabilir mi? Çünkü öyle ki son birkaç yıldır ülkenin dört bir yanında, özellikle de büyükşehirlerde hızla artan elektrikli şarj istasyonları artık pek gözden kaçacak gibi değil. Hadi, bir de rakamlarla konuşalım:

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) 30 Ekim 2023’te açıkladığı rakamlara göre, Türkiye şarj haritası günümüzde yüzlercesi ücretsiz kullanılabilen toplam 4 bin 221 adetten fazla istasyona ev sahipliği yapıyor. İstasyonlardaki toplam 8 bin 861’i aşkın soketten en az 2 bin 228 adedi ise DC şarj dolumu sağlıyor. İlgili tarihte yapılan açıklamada ülkemizde 33 bin elektrikli araç olduğu bilgisi paylaşılmıştı. Bu da her 14 araca bir adet DC şarj soketi düşmesi anlamına geliyor. Yani özetle, günümüzde 81 ilde de elektrikli şarj istasyonu bulmak çok kolay. Üstelik nerede olursanız olun, soketlerin başında sıra beklemenizin olasılığı bile yok denebilir.

2. Elektrikli Araçların Devri Başladı: Hadi Atlayın!

Elektrikli arabaların sıfır emisyon salınımı yapması açısından en çevre dostu ulaşım araçları olduğunu çoktan biliyordunuz. Şimdi bir de bu araçların yüksek performanslı, seri, hızlı, sessiz ve konforlu olduğunu öğrendiniz. Üstelik batarya, şarj ve menzil konularında da sizi fazlasıyla rahatlattığımızı düşünüyoruz. Peki, sizce hala elektrikli araba için erken mi? Şu anki yanıtınızı tahmin edebiliyoruz. Öyleyse hadi! Elektrikli araç listesi sayfamıza tıklayıp hangi modellerin size uygun olduğunu değerlendirmeye başlayabilirsiniz!